14 Ocak 2015 Çarşamba

Kış Bakışı

  Yine tuhaf bir gündü.Bütün günler tuhaf bence çünkü.Kar yağmış, yağmur yağmış, sulu kar yağmıştı.Ne yağacağını şaşırmıştı adeta.Kola içilmiş, çay içilmiş, bira içilmiş, tekrar çay içiliyordu.Çünkü çay içilirdi bizim memleketimizde.Canın sıkılır çay içersin, yapacak bir şey bulamayıp çay içersin, birinden ayrılacaksan oturur bir çay içersin (içer gibi yaparsın), biriyle çıkmaya başlayacaksan oturur bir çay içersin, yürümekten yorulup oturur bir çay içersin, otobüs beklerken bir çay içersin, misafirlikte çay içersin, kahvaltıda zaten garanti çay içersin, bi kafede oturmak istersin her şey pahalıdır, oturmaya bahane olsun diye çay içersin. Neyse.. 
 Yine çay içiliyordu.Sigara çay keyfi.Uzun uzun dikdörtgen paketli yeni moda toz şekerlerden aldı, hunharca, hiç acımadan döktü üçünü aynı anda bardağa.Yenmiş tırnaklarının çevresi soğuktan morarmıştı.Sigaraya zam geldiği için kaçak sigara içiyordu ama o gün eski sigarasından almıştı bir fakir cesaretiyle.Hiç bir şeyi yoktu.50 lirası, gereksiz fiyattaki giysileri, ödünç eski bir telefonu, uzun zamandır çıktığı hatundan birikmiş bir sürü ıvır zıvır hediyecikler işte.Bunlar vardı.Ama yetmezdi.Sürekli kalacağı bir yeri, bunun için bir işi, yaşamını sürdürmesi ve borçları için parası,bu hayatta tatmin olması için çok parası olmalıydı.Ama yoktu işte.Aşk karın doyurmuyordu bazıları için.Belki de herkes için.Ama aşkın yoğunluğuna göre bunu görme ihtimalimiz düşüyordu.
Sigarasını yaktı.Karşısında oturan uzaklara bakan kıza -noldu? dedi. -yok bişey..
Öyleyse neden uzaklara dalıyordu ki.Vardı bişey.Ama konuşularak düzeltilemezdi bazı şeyler.Çok severek, çok sevişerek de.. Bazen susmak gerekirdi.Gözgöze geldiler.Kızın başı döndü.Aşk baş döndürür, kırbaçlar, düşündürürdü.. O halde sigara aşktı.Alkol aşktı.Dibine vurunca sevişmenin.. Bütün acılar unutuluyordu bir kaç saatliğine.Orgazm sonrası gerçek hayatlar hep müthiş bir film bittikten sonra gerçek ve götü boklu dünyaya dönüşümüze benziyordu.Film bitince de acıkıyordun, sevişince de.. Aşk karın doyurmuyordu.Ama dünyanın en güçlü, en gerekli aperatifiydi.Notaları boğazı düğümlüyordu.Ruhun gıdasıydı.Müzik gibi..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder